Genel Güncel Siyaset

Ümit Özdağ’dan Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’ne ziyaret

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’ne ziyarette bulundu. Ziyarette açıklamalarda bulunan Özdağ, Türkiye’nin iç ve dış gündemine dair birçok konuya değindi ve önemli sorunlara vurgu yaptı. Ayrıca,..

Ümit Özdağ’dan Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’ne ziyaret

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’ne ziyarette bulundu. Ziyarette açıklamalarda bulunan Özdağ, Türkiye’nin iç ve dış gündemine dair birçok konuya değindi ve önemli sorunlara vurgu yaptı. Ayrıca, İtalyan başbakanının Türkiye’ye ziyareti ve Afrikalıların Türkiye’ye gönderilmesi konusundaki açıklamalara da değindi.

”KAYSERİ ANADOLU BASINININ EN GÜÇLÜ BİLEŞENLERİDİR”

Ümit Özdağ, ‘’ Kayseri basını, hakikaten Anadolu basınının en güçlü bileşenlerinden birisi ve her zaman demokrat kimliği ile de ön plana çıkıyor. Zafer Partisi’nin kuruluş sürecinden bugüne ne zaman Kayseri’ye gelsek, sağ olun sizler de bizlere, Kayseri halkına hatta onun ötesine ulaşma imkânı verdiniz. Kayseri’de yapmış olduğunuz televizyon yayınlarının etkileri de Kayseri ile sınırlı kalmıyor. İstanbul basını da ulusal basın da buradan çıkan manşetlere yer veriyor. Değerli basın mensupları, 31 Mart seçimlerine doğru hızla ilerliyoruz. Biz de Zafer Partisi olarak bütün il ve ilçelerde adayları belirleme sürecini devam ettiriyoruz. Listelerimizin büyük bir bölümü oluştu, eksikleri gidermek için aşağı yukarı bir ayımız daha var. Bugün ayın 22’si, yirmisinde biliyorsunuz ki listeler veriliyor ve 22’sinde de eksikler tamamlanıyor. 20’sinden 22’sine aşağı yukarı bir aylık süreci tamamlıyoruz.’’ Dedi.

 

TÜRKİYE DEMOKRATİK YARIŞIN İÇERİSİNDEYKEN ZAFER PARTİSİ ADAYLARINI EKSİLTMİYOR

Sözlerine devam eden Özdağ, Türkiye’nin ağır tehditler içeren saldırı sürecinin yaşandığını belirterek ’’ Diğer partilerle birlikte biz de bu demokratik yarışın içerisinde adaylarımızı çıkartarak programımızı Türk halkının önüne sunarak hem genel programımızı hem de il ve ilçelerdeki ayrı ayrı projeleri Türk halkının desteğini istiyoruz. Ancak bu seçimlere giderken yerel seçim dinamiklerinin dışında önemli ulusal gündemle milliye gündemle ilgili meseleler olduğunu da unutmamamız gerekiyor. Türkiye, gerçekten içerden ve dışardan ağır tehditler içeren saldırı sürecini yaşıyor. Bu saldırıların küresel gerilim ile yakından ilgili olduğunu düşünüyoruz. Küresel gerilim derken kastım, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ile Rusya, Çin arasındaki ittifakın dünya hegemonyası için verdiği mücadele ve bu küresel gerilimin kaçınılmaz olarak dünyanın değişik bölgelerine yansıması. Bir taraftan Rusya-Ukrayna Savaşı bir sönümlemeye doğru gidiyor ama hala varlığını sürdürüyor. Öte yandan Gazze’de gerçekleşen ve soykırım boyutlarına ulaşan süreç. Şimdi İsrail’in çatışmayı bölgeye ve diğer ülkelere yayma çabasıyla gelişiyor. Sanıyorum gelecek ay içerisinde bizim okumalarımız, İsrail’in güney Lübnan’a yönelik Hizbullah’a yönelik yeni bir saldırı süreci başlayacak. Öte yandan Çin’in, Amerika Birleşik Devletleri’nin Orta Doğu’ya tekrardan angaje olmasından istifade ederek hem Tayvan’da hem Çin Denizi’nde Amerikan müttefiklerine yönelik bir gerilim politikası tırmandırdığını görüyoruz. Bütün bunlar olurken Türkiye, bir ateş çemberinin ve kuşatmanın altında. Bir yandan özellikle Kafkasya’da Azerbaycan-Ermenistan Savaşı’nın bitmesinden sonra sonuçtan memnun olmayan, başta Fransa olmak üzere bazı ülkeler, Ermenistan’ı Azerbaycan’a karşı yeni bir savaşa kışkırtmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bunun bir savaşa kadar gitmemesini umarız, ama kardeş Bakü’nün Azerbaycan’ın buna hazırlıklı olduğunu mutlulukla görüyoruz. Öte yandan Türkiye’ye yönelik dört temel saldırının gerçekleştiğini görüyoruz. Bunlardan birisi FETÖ’nün tekrar dirilmesi ve devlet içinde konumlanmasıdır. Bu konudaki uyarımızı önümüzdeki günlerde daha kapsamlı olarak duyuracağız. Ancak FETÖ terör örgütü, yapılan mücadelede ve gerçekleştirilen büyük hatalardan ve eksikliklerden dolayı tekrar devlet içerisinde konumlanmaya ve Türkiye Cumhuriyeti için tehdit oluşturmaya büyük bir tehdit oluşturmaya başlamıştır.’’ İfadelerine yer verdi.

”IŞİD’LER BİRER AJANDIR”

Ali Yerlikaya’ya sert ithamlarda bulunan Özdağ sözlerine şöyle devam etti, ‘’İçişleri Bakanının bu konu üzerinde daha kapsamlı durması gerektiğini düşünüyoruz. Ali Yerlikaya’nın uyuşturucu ile mücadele doğrudur, desteklenmelidir. Ama FETÖ’nün yeniden ve hızlı bir imkân ve kabiliyete kavuştuğunu bir görüyoruz, sizin görmemenizin de mümkün olmadığını düşünüyoruz. Eğer görmediğinizi düşünüyorsanız, bu konuda size yardımcı olabiliriz. İkincisi, ülkemizin değişik yerlerinde hilafet taleplerini gündeme getirmeye başlayan grupları görüyoruz. Bu grupların tamamının arkasında yabancı istihbarat servisleri vardır. Bunlar ajanlardır, yabancı istihbarat servisleri tarafından yönlendirilmektedir. Amacı, Türkiye’de bir iç karışıklık yaratmaktır. Sanıyorum bu devlet tarafından da görülmüş olacak ki bu konuda açıklamalar gelmeye başladığını gördük. Umarım bunlar sadece siyasi içerikli yatıştırma değil, samimiyet içeren açıklamalardır ve daha fazla Türkiye için riski tehtidi büyütmeye izin verilmez. Bir başka saldırı boyutu, ülkemize yönelik IŞİD tarafından gerçekleştirmeye çalışan eylemlerdir. Değerli basın mensupları, bunların bir çoğunu duymuyorsunuz ve duymanız gerekmiyor da çünkü emniyet engelliyor. Ama terörün hedefi budur, 100 tane eylem denenir, 99 tanesi gerçekleşmez, bir tanesi gerçekleştirilir. Hepimiz gerçekleştirileni duyarız, 99 tane duymadığımız için başarısızlık olarak görülür. Evet, hiç gerçekleştirememeli, ama şunu unutmayalım: birkaç yıldan bu yana emniyetin yapmış olduğu operasyonların en çoğu, en yoğunu IŞİD operasyonlarıdır. Çünkü 2019’dan beri IŞİD, Türkiye Vilayet Programı çerçevesinde karargahını Türkiye’ye taşınmış ve ana hedef olarak da Türkiye’yi almıştır. IŞİD, emperyalizmin kurguladığı Orta Doğu’yu karıştırmak için sahaya sürdüğü bir ajan kuruluştur. Sakallarına bakmayın, dillerindeki duaya bakmayın, IŞİD’liler birer ajandır, emperyalizmin ajanıdır. İranda yapmış oldukları saldırı, aslında emperyalizm adına yapılmış bir saldırıdır. Türkiye’de de eylem arayışları, Türkiye’yi karıştırmak için yapılan arayışlardır. IŞİD, İslam uygarlığını ve İslam dininin düşmanı olan bir yapıdır ve Türkiye’ye karşı faaliyet halindedir. Ve nihayet PKK’nın Irak’ın kuzeyinde ve Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’ye yönelik gerçekleştirmiş olduğu yabancı destekli terör saldırıları da Türkiye’ye yönelik yeni bir saldırının ilk ve, kıyaslar saklanırsa, 1991-1992 dönemindeki saldırılara benzer nitelik taşıyan saldırılardır. Bir de bu fotoğrafın etrafına Türkiye etrafındaki Amerikan üs konumlandırmasını yerleştirirsek, bütün bunlar şu anda devleti yönetme sorumluluğu üstlenmiş olan kadronun, yani AKP’nin durumun ne kadar vahim olduğunu görerek buna göre hızlı ve doğru kararlar alması gereğini ortaya koymaktadır. Bundan birkaç gün önce NATO’dan bir sözcünün yapmış olduğu açıklama, Alman Genelkurmayının yapmış olduğu açıklama; yani Avrupa’da bir savaşa hazırlık gibi çağrılar, halkları test etmek için yapıldığı gibi ve unutmak için yapıldığı gibi aslında dünyanın nereye ve bölgenin nereye evirileceğinin göstergesi niteliğindedir.’’ Dedi.

‘’EĞER BARIŞ İSTİYORSANIZ, SAVAŞA HAZIR OLMALISINIZ’’

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, ‘’Tekrar ediyoruz, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin emir komuta zinciri kurulmalı ve başta Milli Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı, ona bağlı ve kuvvet komutanları da ona bağlı şekilde bir zincir derhal oluşturmalıdır. Askeri hastanelerimizin hızla tesis edilmesi, askeri tabipliğin devreye sokulması kaçınılmazdır. İsviçre gibi 500 seneden beri savaşmayan bir ülkenin bile askeri hastanesi varken, Güneydoğu Anadolu’da, Suriye’nin kuzeyinde, Irak’ın kuzeyinde çarpışan askerlerimizin yaralanınca sivil hastanelere getirilmesinin ve bir bölümünün de terör bölgelerine müzahir sağlık personelinin tedavisine bırakılmasının anlaşılabilir olması mümkün değildir. Biz askeri hastaneleri istiyoruz, askerlerimizin daha iyi bir sağlık sistemine kavuşmasını, onların hakkı ve bu yapılabilir. Neden inat ediyorsunuz, neden askeri hastaneleri kurmuyorsunuz tekrar? Eğer barış istiyorsanız, savaşa hazır olmalısınız.’’ Diyerek sözlerini noktaladı.

 

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL